pull one's punches

(a) bütün kuvvetiyle vurmamak, hafif vurmak, (b) kötü taraflarını saklamak/gizlemek, örtbas etmeya çalışmak,
hafiften eleştirmek, tenkitte fazla ileri gitmemek, (c) ihtiyatla/çekinerek konuşmak, suya sabuna dokunmamak.